Çalışma barışının ve sanayi bağlantılarının geliştirilmesi, çalışma hayatına yönelik mevzuat çalışmalarının ve uygulamalarının izlenmesi maksadıyla oluşturulan Üçlü Müracaat Konseyi, 5 yıl ortanın akabinde ‘Türkiye Yüzyılı’nda Toplumsal Diyalog’ gündemiyle Çalışma ve Toplumsal Güvenlik Bakanlığı’nda toplandı. Bakan Vedat Işıkhan başkanlığında gerçekleşen toplantı 2.5 saat sürdü. Toplantıya gündem mevzularına nazaran Bakanlık, bağlı ve ilgili kurumlar, Türkiye Personel Sendikaları Konfederasyonu (Türk-İş), Hak Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (Hak-İş), Devrimci Emekçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) ile Türkiye Patron Sendikaları Konfederasyonu (TİSK) temsilcileri ile bir ortaya gelindi.
Toplantıda konuşma yapan Bakan Işıkhan, konuşmasının başında, Gazze’de bir hastanenin amaç alınması sonucunda yüzlerce Filistinlinin, başta temiz çocukların, hasta ve yaralıların hayatını kaybetmesinden ve yaralanmasından derin bir infial duyduğunu ve bu taarruzları en şiddetli biçimde kınadığını belirtti.
‘BU YÜZYILI; EMEĞİN, ÜRETİMİN VE KALKINMANIN YÜZYILI YAPACAĞIZ’
Üçlü Müşavere Heyeti’nin Çalışma Hayatı gündemiyle en son 2018 yılında toplandığını hatırlatan Bakan Işıkhan, “Sosyal diyalog ve istişare anlayışımızın gerektirdiği halde, bundan sonraki süreçte Üçlü İstişare Şurası üzere toplumsal diyalog sistemlerimizi sistemli olarak işletme niyetindeyiz. Bugün de tekrar tıpkı niyetle, çalışma hayatı gündemine dair meseleleri ve tahlil tekliflerini pahalandırmak üzere bir ortadayız. Sizlerden gelecek talepler doğrultusunda, gerekirse alt çalışma kümeleri da belirleyebiliriz” diye konuştu.
Bakan Işıkhan, Türkiye Yüzyılı amacı istikametinde, Cumhuriyetimizin ikinci yüzyılına güçlü bir başlangıç yapmak istediklerini kaydederek, bu kararlılıkla yola çıkarken bu yüzyılı; emeğin, üretimin ve kalkınmanın yüzyılı yapma kelamını verdiklerini anımsattı.
Öncelikle taban fiyatı, hem çalışanı, hem patronu koruyacak önlemler alarak artırdıklarını belirten Işıkhan, ilerleyen vakitlerde enflasyonu da denetim altına alarak Türkiye’yi yatırım ve istihdam alanlarında daha da güzel bir noktaya taşımayı hedeflediklerini belirtti.
‘ŞARTLAR NE OLURSA OLSUN İNSAN OLMADAN; EMEK OLMAZ, İŞ OLMAZ’
Türkiye’de çalışma hayatını, tüm ögeleriyle kucaklayan bir yaklaşımla, ekonomik kalkınma ve toplumsal gelişme alanlarında tüm kurumlar ve paydaşlarla birlikte ortak amaçlara yürüdüklerine dikkati çeken Bakan Işıkhan, kelamlarını şöyle sürdürdü:
“İnanıyoruz ki ülkemiz; ileri teknolojiye dayalı, yüksek katma bedelli, geniş pazarlı, istihdamı artıran gerçek üretim alanlarının desteklenmesiyle, en büyük global sanayi ve ticaret merkezlerinden biri haline gelecektir. Tabi teknolojide yaşanan değişim ve dönüşümle birlikte meslekler ve hünerler de büyük bir dönüşüme uğramıştır. Çalışma hayatına ilişkin sanayi alakaları, toplumsal güvenlik sistemleri, ilgili yapılar ve kurallar geçmiş yıllara kıyasla çok süratli gelişim ve değişim göstermektedir. Teknolojik gelişmelerin emek piyasaları için yıkıcı olduğu ve dijital emeğin insan emeğinin yerini alacağı düşünülüyor. Lakin koşullar ne olursa olsun insan olmadan; emek olmaz, iş olmaz. Dijital süreçlerin de tekrar beşerler tarafından yönetileceği unutulmamalıdır.”
Bazı mesleklerin yerini dijital sistemlere bırakacağına ve birtakım mesleklerin gelecekte işgücü piyasasından silineceğine değinen Bakan Işıkhan, “Ancak bu, işin büsbütün ortadan kalkması manasına gelmez tersine değişip dönüşeceği manasına gelir. Yapılan araştırmalar doğrultusunda 2030 itibariyle işlerin büyük bir kısmının yeni çalışma alanlarına dönüşeceği ve bu mesleklerin içerik ve marifet bakımından değerli değişimler geçireceği iddia edilmektedir. Ayrıyeten bu yeni dijital çağ, yeni iş fırsatları, yeni istihdam ve işgücü alanlarının da oluşmasına vesile olacaktır. Bu doğrultuda başta istihdam siyasetleri olmak üzere, Ulusal Politikalarımızı bu değişim ve dönüşüme uygun bir biçimde çok süratli bir formda geliştirmek zorundayız” sözlerini kullandı.
‘HEDEFLERİMİZE GİDEN YOLDA TOPLUMSAL DİYALOG VAZGEÇİLMEZ UNSURUMUZDUR’
Işıkhan, Türkiye Yüzyılı’nda yapılacak çalışmalarda, sendikalar ve konfederasyonlar ile kurulacak olan işbirliğinin olumlu sonuçlar vereceğine inandığına vurgu yaparak, “Birlikte çalışıp, çalışma hayatımızı, emekçi ve patronlarımızı güçlendirmek, ülkemizin ekonomik kalkınmasına katkı sağlamak ortak amacımızdır. Amaçlarımıza giden yolda ise toplumsal diyalog, vazgeçilmez unsurumuzdur. Toplumsal alanda çatışmayı değil uzlaşmayı merkeze alan yaklaşımımız demokrasi ve bütünleşmeyi de beraberinde getirecektir” dedi.
Öncelikli gayenin, emekçi ve patronları ilgilendiren her bahiste alınacak kararların; karşılıklı anlayış içerisinde istişare edilerek, her iki tarafı da mutlu edecek formda gerçekleştirilmesi olduğuna işaret eden Bakan Işıkhan, şöyle devam etti:
“Göreve gelir gelmez Üçlü İstişare Kurulu’nu acilen toplama tarafındaki kararımız da bu anlayışa verdiğimiz değerin bir sonucudur. Bizler, tüm istişare meclislerinde; ortak akılla, danışarak kararlar almış, bugünlere gelmiş bir devlet geleneğinin temsilcileri olarak, bu geleneği bugüne kadar nasıl koruduysak gelecekte de birebir hassasiyetle yolumuza devam edeceğiz. Sıkıntılarımızı, ortaya çıkmasını beklemeden çözmenin çabası içerisinde olacağız. Bu çabamızın en somut adımlarından birini temsil eden Üçlü Müşavere Konseyi çalışma barışının ve sanayi alakalarının geliştirilmesi, ilgili mevzuat çalışmaları ve uygulamalarının takibi, konfederasyonlarımızla Bakanlığımız ortasındaki diyaloğun gerçekleştirilmesi bakımından başka bir değere sahiptir.”
Bakan Işıkhan, oluşturulan heyetin, hem ulusal hem de milletlerarası seviyede, bilhassa ILO ve AB ile ilgiler sürecindeki gelişmeler, çalışmalar ve düzenlemeler noktasında değerli sorumluluklar üstlendiğini aktararak, emekçi, patron, çalışan, üreten, Türkiye’ye paha katan herkesin yanında olduklarına vurgu yaptı.
‘1.7 MİLYON PATRONUMUZ MİNİMUM FİYAT TAKVİYESİNDEN YARARLANDI’
Asgari fiyatın, oybirliği ile hem personel hem patron temsilcilerinin takviyesinin alınarak açıklandığını hatırlatan Işıkhan, şunları kaydetti:
“Büyük bir özveriyle, sağduyuyla, ülkemizin bulunduğu şartları da göz önüne aldığımızda minimum fiyat seviyesini dilek edilen noktaya getirdik ve karara bağladık. İşsizlik sigortası fonundan ödediğimiz taban fiyat dayanağı ile geçen periyot 500 lira dayanak verdik. 2 milyon patronumuzdan 1.7 milyonu bu dayanaktan yararlandı. Amacımız aralık ayında 2024 yılına ait Minimum fiyat fiyatlarını da temmuz ayı minimum fiyatının belirlenmesi sürecinde olduğu üzere tam bir uzlaşma ile belirlemek olacaktır. Patronlar ve personel temsilcileri inşallah bir ortaya geldiğimizde tekrar amacımız; Sayın Cumhurbaşkanımızın sıklıkla vurguladığı üzere; çalışanlarımızı enflasyona ezdirmemek olacaktır.”
Ekonomik göstergelerin yakın vakitte uyguna gideceğine dair işaretler bulunduğuna dikkati çeken Bakan Vedat Işıkhan, “Bütçe disiplinini sağlıklı bir formda yönettiğimizde ve muvaffakiyete ulaştığımızda inşallah artan refahı çalışanlarımızla paylaşacağız. Büyümenin ve kalkınmanın en değerli sonuçlarından bir tanesi de budur. Refahı ve ulusal gelirimizi ne kadar yükseltebilirsek, refahtan hisse alanların, çalışanlarımızın, işçilerimizin sayısı da o ölçüde artacaktır” dedi.
Bakan Işıkhan, ilerleyen süreçte çalışma hayatının ve toplumsal diyaloğun aktifliğini ve verimliliğini artırmak için katkı ve işbirliğinin büyük değer arz ettiğini belirterek bu yüzyılı, yatırımın, üretimin, istihdamın, büyümenin ve refahın yüzyılı yapacaklarını söyledi.
GAZZE’DE GÜNAHSIZ SİVİLLERE YÖNELİK İSRAİL ATAKLARI KINANDI
Üçlü Müracaat Kurulu’nda TÜRK-İŞ Genel Eğitim Sekreteri Nazmi Irgat, HAK-İŞ Genel Lideri Mahmut Arslan, DİSK Genel Lideri Dilek Çerkezoğlu ve TİSK İdare Konseyi Lideri Özgür Burak Akkol tarafından Gazze’de pak sivillere yönelik hücumlar kınandı. Hücumların en kısa müddette sona ermesi ve bir an evvel bölgede barışın ve huzurun hâkim olması temennileri lisana getirildi.
Kurul’da toplumsal diyalogun ehemmiyeti vurgulanarak, toplumsal tarafların çalışma hayatına dair görüş ve teklifleri alındı. Çalışma hayatı gündemindeki öncelikli hususların toplumsal diyalog anlayışıyla ele alınması için teknik çalışmalar yürütülmesi ve toplumsal diyalog düzeneklerinin faal olarak kullanılması konularında görüş birliğine varıldı.
